Türkiye'nin yüzyılın davalarından biri olan Ergenekon Davası'nı, Silivri'de duruşma salonunda izleyen 6 gazeteciden biri olan Tavşanlılı İHA Muhabiri Ramazan Cin, gazetemize davanın takibini ve duygularını aktardı. Ramazan Cin ; "Ergenekon davasını takip için duruşma salonuna 6 haber ajansının girmesine izin verildi. Gün içerisinde diğer muhabir arkadaşım Yusuf Melikoğlu ile birlikte dönüşümlü olarak duruşma salonu içerisine giriyoruz. Salonda yaşanan diyogları dışarı çıkıp cezaevinin ankesörlü telefonlarından merkeze aktarıyoruz. Cep telefonunlarını duruşma salonun dışında bir emanet odasına bıraktığımız için ilteşimi ankesörlü telefonla sağlıyoruz. Merkezde redakte edilen haberler yayına verilerek gazete, internet ve tv kanallarına ulaştırılıyor. Sabahtan akşama kadar yaşanan diyolagları takip etmek isimleri doğru şekilde alıp habere dönüştürmek gerçekten yorucu. Ses kaydı alamadığımız için notlarımızı çok doğru bir şekilde almamız gerekiyor."Nasıl bir duygu? "Türkiye tarihi açısında çok önemli bir dava bu. Böylesi bir davada görevli olmak hatta duruşma salonuna girebilmek gazetecilik açısından güzel bir duygu. Tarihe tanıklık etmenin yanı sıra meslek açısından da iyi bir deneyim kazanmama neden oluyor. Dışarıda 300'den fazla gazeteci görev yapıyor. Yabancılar da yoğun ilgi gösteriyor bu davaya. Bu nedenle yükümüzün daha ağır olduğunu hissederek çalışmak da onur verici. Duruşmaya ara verildiğinde ya da dışarıya çıktığımda haber kanallarına gerek telefon bağlantısı ile gerekse cezaevi önünde canlı yayın konuğu olarak içeride yaşananları aktarmaya çalışıyoruz" dedi.
Kayıtlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder